AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
G Ü N D E M
Kardeş kavgası nihayet bulsun

Şairler, Başbakan Erdoğan tarafından bugün Diyarbakır'da şiirini okuyacağı Tarancı'nın "Ölüm Şairi" olarak tanınması ile Diyarbakır arasında ilgi kurdu. Öte dünyayı anlatan şairin, Diyarbakır için yeniden dirilişi anlatacağı yorumları yapıldı.

  • HABER MERKEZİ / ANKARA
    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Diyarbakır'da şiirini okuyacağı Cahit Sıtkı Tarancı, edebiyat dünyasında "Ölüm Şairi" olarak anılıyor. Diyarbakır'lı olan Tarancı'nın bu kez ölümü anlattığı şiirleriyle değil, memleketi ile gündeme gelmesi edebiyat dünyasında Diyarbakır ve ölüm arasında bağlantı kurulmasına neden oldu. Şair Ali Akbaş "Ölüm şairidir ama yaşamı çok güzel anlatır, Diyarbakır'ın yeniden dirilişi manasına gelecek" derken, Nurullah Genç "Tarancı duygunun kültürel koordinatlarını temsil eder" dedi.

    Tarancı ruhu temsil eder

    Şair Ali Akbaş, Adalet Ağaoğlu tarafından önceki günkü aydınlar-Başbakan buluşmasında "Memleket İsterim" adlı şiiri okunan Cahit Sıtkı Tarancı'yı tanındığı gibi ölüm şairi değil de diriliş ve ruh şairi olarak niteledi. Garip Hareketi ile maneviyata sırt çevrilen yıllarda Cahit Sıtkı Tarancı ile Türk Edebiyatı'nın ruha uyandığını söyleyen Akbaş, Başbakan'ın Diyarbarbakır'da Diyarbakırlı şairin şiirini okuyacak olmasını 'çok güzel bir jest' olarak değerlendirdi. Diyarbakır ve yöresinin ruh ve maneviyat ile ön plana çıktığını belirten Akbaş şöyle dedi: "Tarancı'da Fuzuli'nin hurma tadındaki, sıcak lezzetini gördük. Gözün gördüğü ile maneviyat ve ruh olmaz. Tarancı bize bunu anlatıyor. Diyarbakır'da da bunu anlatması bakımından önemlidir."

    Terörist anlamaz ama..

    Refik Durbaş şiirin okunmasını her zaman olumlu bulduğunu belirterek bazı eleştiriler de getirdi: "Tarancı duygusal yönü ağır basan, ölüm temasını çok güzel işleyen bir şairimiz. Keşke ülkenin her tarafında şiirleri daha çok okunsa. Ancak bu şekilde Diyarbakır'da okunmasını popülist bulduğumu belirteyim.Niksar'da Cahit Külebi, Erzurum'da Cemal Süreyya mı okunacak? Sanki memleket elden mi gidecek de şiir böyle okunacak?"

    Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Yakup Deliömeroğlu da Cahit Sıtkı Tarancı'nın şiirinin gündeme gelmesini olumlu değerlendirerek, "Dağdaki terörist için "Memleket isterim" bir şey ifade etmez ama Türk insanı için, Diyarbakır'lı için çok şeyler anlatır" dedi.

    NURALLAH GENÇ:
    Şiir huzur aracı olmalı
    Nurullah Genç de Tarancı'yı ölüm şairi olarak tanıdığını belirterek şöyle dedi: "Tarancı duygunun kültürel koordinatlarını temsil eder. Bazen şiiri şairin önüne geçiyor,daha çok tanınıyor. Tarancı da öyledir. 35 Yaş Şiiiri'ni belki ezbere okuyan çok insan Tarancı'yı bilmez. Ama o 35 Yaş'ın ötesinde derin duygunun ve gizli bir şekilde öte dünyanın şairidir." Siyasilerin şiirden yararlanmasını olumlu değerlendiren Genç, şiirin kavga aracı değil barış ve huzurun aracı olarak kullanılmasından yana olduğunu söyledi.

    METİN ÖNAL MENGÜŞOĞLU:
    Şiiri seven Başbakan şans
    Kendisi de ilkokul yıllarını Diyarbakır'da geçirmiş bir edebiyatçı olan Metin Önal Mengüşoğlu, ölüm şairi ile memleketinin benzerliklerine işaret etti. "Bugün eski Diyarbakır yok, Diyarbakır'ın eski canlılığına özlemidir Tarancı" diye konuşan Mengüşoğlu, Tarancı'nın hasreti en güzel anlatan şairlerden olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan tarafından Tarancı'nın şiirinin okunmasını "şiirin gücü"ne bağlayan Mengüşoğlu, "Şiiri seven bir Başbakan Türkiye için bir şanstır" dedi.

    Tarancı Paris'te okudu, Viyana'da öldü

    1910'da Diyarbakır'da doğan şair İstanbul'da Galatasaray Lisesi'ni bitirdi ve daha sonra Mülkiye Mektebi'ne girdi. Öğrenimini Paris'de tamamlamak amacıyla 1939'da Fransı'ya giden Tarancı, İkinci Dünya Savaşı patlak verince yurda döndü ve askerliğini yaptı. Daha sonra Anadolu Ajansı'na çevirmen olarak giren şair, Toprak Mahsülleri Ofisi ve Çalışma Bakanlığı'nda görev yaptı. 1952'de ağır bir hastalığa yakalandı ve Türkiye'deki tedaviden sonuç alınamayınca Viyana'ya gönderildi ve orada hastanede 1956'da öldü. Cenazesi yurda getirilen Taranca Ankara'da toprağa verildi. Tarancı, "Otuz Beş Yaş" adlı şiiriyle 1946 C.H.P. Şiir Yarışması'nda birincilik kazandı. Takma adlarla ve imzasıyla ara sıra öykü de yazan Tarancı, yaşamının sonuna kadar eksilmez bir aşkla şiire bağlı kaldı.

    Eserleri:

    Şiir: Ömrümde Sükut (1933), Otuz Beş Yaş (1946), Düşten Güzel (1952), Sonrası (1957).
    Düzyazı: Ziya'ya Mektuplar (1957 - Z.O. Saba'ya yazdığı mektuplar). Şairin gazetelerde kalmış 22 öyküsünü Selahattin Öner'i toplamıştır: C.S. Tarancı'nın Hikâyeciliği ve Hikâyeleri (1976).

    MEMLEKET İSTERİM

    Memleket isterim
    Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
    Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

    Memleket isterim
    Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
    Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

    Memleket isterim
    Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
    Kış günü herkesin evi barkı olsun.

    Memleket isterim
    Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
    Olursa bir şikayet ölümden olsun.

  • CAHİT SITKI TARANCI



  • 12 Ağustos 2005
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED