![]() AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
![]() | |
![]() |
![]() |
![]() |
Bugünkü Yeni Şafak |
![]()
|
![]() |
![]() |
|
![]() |
![]()
İran'ın nükleer çalışmalara yeniden başlaması, kaosla boğuşan bölgede, şimdi de bir nükleer krizin yaklaşmakta olduğuna işaret ediyor. Öteden beri küresel boyutta devam eden gerilim, üç Avrupalı'nın (Almanya, Fransa ve İngiltere) İran'la yürüttüğü müzakerelerin sonuçsuz kalmasıyla tırmandı. Müzakerelerin sonuçlarını bekleyen ABD'nin, tabiî İsrail'in de, bundan sonra krizi daha da tırmandırmaları hatta askeri müdahale seçeneklerini gündeme taşımaları bekleniyor. Şimdiden İran'ın nükleer kararlılığı Üçüncü Dünya Savaşı'na kapı aralayacağı şeklinde tartışmalara konu oluyor. Halen yaşanmakta olan düşük yoğunluklu dünya savaşının ivmesini artıracağı, İran'ı ve Ortadoğu'yu da aşan bunalımlara zemin hazırlayacağı belirtiliyor. Şunu öncelikle tesbit etmek gerekiyor: Ne İran nükleer güç olmaktan vazgeçecek ne de Batı, İran'ın nükleer güç olmasına izin verecek… Gerilimin tırmanmasının nedeni bu. İki taraf da geri adım atma niyetinde değil. Dün yeniden toplanan üç Avrupalı'nın çabalarının başarı şansı çok az. Dolayısıyla önümüzde nükleer silahları da içeren büyük bir kriz var. İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in nükleer silah üretimini ve kullanımını yasaklayan fetvasının ne kadar geçerli olacağını zaman gösterecek. Ancak Tahran'ın nükleer silah edinme konusunda son derece kararlı olduğu, bu çalışmaların enerji amaçlı olmanın ötesine geçtiği, bütün planların İran'ı nükleer güç yapıp dokunulmaz hale getirmeye ayarlı olduğu bir gerçek. Tahran'ın böyle bir niyeti olmasaydı bile Batı, bu ülkenin nükleer teknolojiye erişmesine yine izin vermeyecekti. Bütün coğrafyayı silahsızlandıran, Pakistan'ın nükleer gücünü kontrol altına almaya çalışan, bir zamanlar ambargo uyguladığı Hindistan'la nükleer ortaklığa girişen ABD için Tahran'ın böyle bir güce erişmesi, bölgedeki bütün planları kökünden değiştirecektir. Gerçekten de İran'ın nükleer güç olması Ortadoğu'da bütün dengeleri değiştirecek. İsrail açısından çok ciddi bir caydırıcı güç ortaya çıkacak. ABD'nin bütün planları İsrail için güvenlik tehditlerini ortadan kaldırmak değil mi? Irak biraz da bunun için işgal edilmedi mi? Suriye bunun için tehdit edilmiyor mu? Irak'taki yeni yapılanma bu öncelikten hareketle yapılmıyor mu? Öyleyse İran'ın kararlı tutumu kapsamlı bir projenin sıfırdan ele alınmasını zorunlu hale getirecek. İran kuşatılmış bir ülke. İsrail, ABD, İngiltere ve Fransa'nın desteğiyle dünyanın önde gelen nükleer güçlerinden biri haline getirildi. Üstelik nükleer klüp tarafından korunuyor, bütün uluslararası sözleşmelerden ve sınırlamalardan muaf tutuluyor. Dokunulmaz… İsrail'in nükleer silahlarını kimse ağzına bile alamıyor. Irak ABD, İngiltere ve İsrail kontrolü altında. Afganistan'da ABD var. Körfez ülkeleri ABD denetiminde. Basra Körfezi de öyle. Gürcistan ve Azerbaycan ABD denetimine girmiş durumda. Azerbaycan'daki üslerin İran'a saldırı amaçlı kullanılacağı açıkça dile getiriliyor. Türkiye'nin de ABD müttefiki olduğunu düşünürsek, dört yandan kuşatılmış bir ülkenin güvenlik kaygıları anlaşılabilir. Böyle bir ülke için nükleer güce erişmek tek seçenek gibi görülebilir. İsrail'in nükleer tehdidi, ABD'nin bölgesel tasarrufları olmasaydı İran bu yola girer miydi? Tehdit arttıkça Tahran'ın bu yolda azmi de artıyor. İran'ın nükleer silahlardan vazgeçmesini önermek için Ortadoğu'nun tamamının bu silahlardan arındırılmasını istemek en mantıklı olanı. Ama bunu kimse dile getiremez. Çünkü İsrail de Ortadoğu'da. Batı için güvenlik kaygıları her türlü silahlanmayı meşru kılabiliyor. Hatta her türlü haksızlığı, ahlaksızlığı, devlet terörünü meşru kılabiliyor. Ama kendileri dışındaki toplumların güvenlik ve savunma kaygıları cezalandırılıyor. Yarın Türkiye'nin de güvenlik kaygıları arttığında benzer arayışlara girmesi halinde aynı tehditlerle yüzleşecek. Nükleer silahlanma olmasa bile alternatif savunma sistemlerine yatırım yapan Türkiye, bir şekilde cezalandırılacak. İran'ın bu şekilde silahlanması bölgede çok ciddi silahlanma yarışı başlatacaktır. Özellikle Türkiye ve Mısır gibi ülkeler İran'a karşı hava savunma sistemleri alanında Batı'nın en büyük müşterileri haline gelecek. Türkiye'nin hava savunma sistemleri üzerinde son yıllardaki arayışları bunun bir göstergesidir. ABD basınında Türkiye'nin de nükleer silahlanmaya gidebileceğine yönelik haberler çıkmaya başladı bile. ABD ve İsrail, İran'ı Türkiye için birinci tehdit olarak sunacaklar, Türkiye-İran arasında derin krizlere yatırım yapacaklardır. İsrail, aslında kendine yönelen tehdidi, çoğu zaman olduğu gibi, Türkiye'yi sahaya sürerek, hedef yaparak savuşturma yoluna gidecektir. Nükleer silah çoğu zaman kullanma amacıyla üretilmez. Caydırıcı olması için üretilir. İran'ın uzun menzilli füzeler konusunda aldığı mesafe bile daha şimdiden oldukça caydırıcı rol oynamaktadır. 2 bin kilometre menzilli Şahap-3 füzeleri hedefini en fazla bir metre saptırıyor. ABD'nin İran'a karşı Güvenlik Konseyi'nden karar çıkartması zor. Rusya ve Çin'in karar tasarısını veto etmeleri bekleniyor. Çünkü Asyalı iki güç, İran'ın arkasında ve geri adım atmaları zor. Onlara göre bu, İran meselesi değil, dünyanın paylaşımıyla ilgili, küresel denge ile ilgili bir mesele. ABD ve müttefikleri Konsey'i by-pass edecekler veya BM'de büyük bir kavga, çetin bir pazarlık yapılacak. Artık askeri seçenekler dönemi başlıyor. Çok konuşulan İran nükleer tesislerine yönelik saldırı tehditleri artacak. Tahran böyle bir saldırı durumunda nükleer silahlarla ilgili daha önce imzaladığı bütün sözleşmelerden çekileceğini açıkladı ki, bu da saldırı tehdidini ciddileştiriyor. ABD ve İsrail'in planları hazır. İran ve Kuzey Kore'ye yönelik önleyici saldırı planı Kasım 2003'te tamamlandı. ABD hava kuvvetlerinin hazırladığı planda 450'den fazla hedef tespit edildi. İşin en tehlikeli boyutu, bu hedeflerin çoğunun yer altında olduğu ve konvansiyonel silahlarla tahrip edilmesinin mümkün olmadığı, bunun için nükleer silahların kullanılmasının zorunlu olduğu şeklindeki tesbit. Bütün bunlar olurken bir yerlerde El Kaide adına küçük bir nükleer silah patlarsa ne olacak? Kayıp çanta bombalardan biri patlarsa. 11 Eylül sonrası terörle mücadele adına üretimine hız verilen nükleer silahlar nerede kullanılacak o zaman?
|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |