![]() AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
![]() | |
![]() |
![]() |
![]() |
![]()
|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
ama kârları kur yedi
FATMA ÇİFTÇİ / İSTANBUL
"Turizm bu kadar iyi gitmesine rağmen eskiye nazaran daha fazla şikayet ediyoruz. Bunun nedenleri var" diyen Barut, nedenlerin başında yüksek vergiler ve düşük kur politikasının olduğunu kaydetti. Odaların yüzde 90'ını yabancılara satan bir sektör olarak dolar ve avrodaki düşüşten direkt etkilendiklerini anlatan Barut, "Aylar öncesinden 50 dolara anlaşmışsak, o gün geldiğinde 50 dolara satıyoruz. Ancak giderlerimizin hepsi Türk Lirası. Gelir sabit, hatta kurdan dolayı düşünce, artan giderleri karşılayamıyoruz" diye konuştu. Konaklamada maliyet artışı yüzde 20 Türkiye'de yıllık yüzde 10 civarında olan enflasyonun, konaklama sektörünün tüketim maddelerinde yüzde 20'ler seviyesinde olduğunu ifade eden Ahmet Barut, çünkü işin doğası gereği lüks tüketim maddeleri kullandıklarını söyledi. Barut, "Alkollü içkide tüketimin yüzde 72'si otel ve restoranlarda gerçekleşiyor. Özel Tüketim Vergisi burada son üç yılda yüzde 225 oranında yükseldi. Enerji harcamamız çok fazla ve Türkiye'de enerji maliyeti yüksek. Bunlar bizim giderlerimize yansıyor" dedi. Türkiye'ye büyük oranda döviz kazandırdıklarını, turizmin 40 farklı sektörü de arkasından sürükleyen bir alan olduğun kaydeden Barut, enflasyonist ortama geri dönülmesi taraftarı olmadıklarını, ancak enflasyon oranında dövizin de artması gerektiğini savundu ve "Enflasyon yıllık yüzde 10 civarındayken, kur geriye gidince, aradaki fark bizden çıkıyor. Yoksa biz de 'döviz yılda yüzde 25 artsın, biz de oturduğumuz yerde para kazanalım' diye düşünmüyoruz" dedi. En küçük otel yatırımının 20-30 milyon dolara malolduğunu, büyük oranda istihdam yaratıldığını belirten Barut, rantçı bir zihniyete sahip olmadıklarını vurguladı ve "Bardağın hep dolu tarafını gören bir meslek grubu iken, hiç olmadığımız kadar şikayet eden bir meslek grubu haline geldik" diye konuştu. Hizmeti daha yüksek fiyata satmalıyız Türkiye'nin dünyanın sekizinci büyük turizm ekonomisi olduğunu vurgulayan Ahmet Barut, özellikle Akdeniz turizminde 'ben de varım' diyen Türkiye'nin bu turizm markasını daha iyi değerlendirip yüksek fiyata satması gerektiğini de kaydetti. Arut, bunun nedenlerini sayarken, "Talepten daha fazla arz yaratmamız, tanıtım ve altyapı eksikliği, Türkiye'nin imajı gibi birçok etken olabilir" dedi.
Son dönemde değişen turizmde ülke profiline de değinen Ahmet Barut, oransal olarak en yüksek atılım yapan ülkenin Rusya olduğuna dikkat çekti. Barut, "Halen 2-2,5 milyon civarında Rus turist geliyor. Bu aysbergin görünen tarafı. 2010 yılında 5 milyon Rus turist gelirse şaşmamak lazım" diye konuştu. Ortadoğu'dan gelen turist sayısının da arttığını belirten Barut, özellikle İran pazarının gelişme gösterdiğini kaydetti.
![]() |
![]() |
![]()
![]() |
![]() |
![]() |