AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Kaosta Makyavelist stratejiler

Önümüzdeki dönemde Makyavelist stratejiler, siyasî gücün temelini oluşturan ekonomik yapıların güçlendirilmesini hedef alacak.

Makyavelli öleli neredeyse beş asır olacak. Fakat adı hâlâ siyasette hile, aldatma ve sahtekârlıkla eşanlamlı kullanılıyor. Şekspir'in câni diye nitelediği Floransalı bilge, ister devrimci olsun ister muhafazakâr her türden ahlâkçının vur abalıyası. Muhafazakâr düşünür Edmund Burke, Fransız Devrimi'nin demokratik tiranlığının altında "Makyavelci bir politikanın iğrenç ilkelerini" gördüğünü iddia ediyordu. Sosyalist ikiz düşünürler Marx ile Engels ise, Makyavelci politikanın hakiki savunucularının devrimci değişim dönemlerinde "demokratik enerjileri felç etmeye teşebbüs edenler" olduğunda ısrar ederken, Makyavelcilik ilkelerine daha az şiddetle hücum ediyor değillerdi. Henry Kissinger 1972 yılında The New Republic dergisine siyasî felsefesini anlatırken, konuşmayı yapan yazar şunları söylemekten kendini alamıyordu: "Sizi dinlerken, ABD başkanını ne kadar etkilediğinizi değil, Makyavelli'den ne kadar etkilenmiş olduğunuzu düşünüyor insan."

Makyavel, günümüzün siyasî ve ekonomik stratejistlerine ne söylüyor? ABD en az iki yeni süpergüç (AB ve Doğu Asya) arasında giderek sıkışacağa benziyor. Gerçekçi bir gazeteci (çünkü aynı zamanda bankacı!) olan Daniel Burstein, "çözüm Makyavelizmde" diyor: "Faziletin değil, şerrin hayat öpücüğüne muhtacız!" Floransalı bilge beş asır önce, "Her şeyi hesaba kattığımızda, akıllı hükümdar faziletli gibi gözüken bazı şeyleri yaptığında bunların mahva yol açtığını görür; aksine, şer gibi gözüken bazı şeyleri yaptığındaysa, güvenlik ve refaha kavuşur" diyordu. Hâmiyetperver Amerikan vatandaşı Burstein, devlet gemisinin dümenini elinde tutanlara aynı acımasız 'gerçekçilikle' şunları öğütlüyor:

"Floransalı devletadamı Niccolo Makyavelli 1513 yılında Hükümdar'ı yazmaya koyulduğunda, pek tabii otomobillere, yarıiletkenlere, Dolar-Yen kurlarına veya yirminci yüzyıl sonlarında ABD ile yükselen güçler arasındaki ekonomik çatışmayı yansıtan diğer sorunlardan her hangi birine aşina değildi. Buna rağmen, yeni jeoekonomi Makyavelli'nin iktidar ilişkilerine dair vahşîcesine samimi değerlendirmelerinden ilham alıyor. Onun devlet gücünü ele geçirme ve eldeki iktidarı kaptırmamaya dair ustaca formüle edilmiş stratejileri bugünün liderlerine ışık tutuyor!"

Günümüzde dünyanın dört bir yanından sayısız Daniel Burstein'ler siyaset ve ekonomi yöneticilerini ("hükümdarlarını") ülkelerinin güç ve refahını arttıracak stratejiler geliştirmeye çağırıyorlar. Öyle görünüyor ki, önümüzdeki onyıllarda jeopolitiğin yerini jeoekonomi (daha doğrusu, jeo-ekonomi-politik) alacak. İster Güney'de olsun, ister Kuzey'de, her bir devlet aygıtı, devletlerarası sistem içinde rekabetçi kalabilmek için vergi bazını arttırmak zorundadır. Giderek artan bir vergi bazı ise ancak yurttaşların üretkenliklerini, dolayısıyla mal ve hizmet üretimindeki katma değerlerini yükseltmek suretiyle temin edilebilir. Önümüzdeki dönemde Makyavelist stratejiler, siyasî gücün temelini oluşturan ekonomik yapıların güçlendirilmesini hedef alacaktır. Siyasî ve iktisadî alanlarda Makyavelli'den etkilenmiş olanlar, önümüzdeki dönem için aşağıdaki makro stratejileri öneriyorlar.

1. Devlet ile iş dünyası arasında yakın ve etkin işbirliği. Sosyalist tecrübenin aksine, üretim ve ticaret devletin işi olmamalı; fakat, muhayyel liberal inşânın aksine, devlet iç pazarda rekabet şartlarının, uluslararası pazarda ise tekel imkânlarının temini için aktif olmalıdır. Arkasında hükümet desteği olmayan hiçbir şirket dünya pazarlarında rahat iş yapamaz. Kendi şirketlerinizi desteklerken, diğer devletlere "Şirketlere arka çıkmanın ahlâkî ollmadığını" telkin edin!

2. İçeride istikrarlı makro ekonomik politikalar ve dışa dönük saldırgan ihracat stratejileri. Bu ikisi elele gitmelidir. Aksi halde, uzun zamandır Türkiye'de tecrübe edildiği üzere, sonuç ülkenin net zararı olur. İhracat atılımı için yüksek bir maliyet ödendiği halde, on yıllar süren iç istikrarsızlıktan ötürü, hasıla son derece mütevazi kalmaktadır.

3. Etkin araştırma ve geliştirme politikası. Üniversite, işadamı dernekleri, vakıf, sendika ve benzeri kurumların katkıları ve hükümet organlarının etkin katılımı ile, temel bilimsel ve teknolojik ilerlemeleri takip edecek, sanayi şirketleri arasında büyük sanayi projelerini organize edecek ve küçük şirketlere hizmet sunacak araştırma kurumlarının ihdas edilmesi gerekir.

4. Nevzuhur ticaret bloklarının şiddetli rekabeti karşısında ayakta durabilmek için bölgesel ekonomik paktlar kurmak. Özellikle kaotik, kargaşalı zamanlarda, dünya ölçeğindeki ekonomik başarıların anahtarı jeokültürdür. Belirli coğrafyalarda, aynı kültürü paylaşan halklar arasında bölgesel ekonomik paktlar oluşturulamazsa, devasa ticaret bloklarına yem olmaktan kurtulmak hayal olur.


Şirketler ne yapmalı?

Bunlar makro stratejiler. Bir de mikro stratejiler var. Ama önce bir nebze tarih bilgisi: Kıvamüddin Ebu Ali Hasan b. Ali b. İshak, nâm-ı diğer Nizamü'l-Mülk, Makyavelli'den dört buçuk asır evvel, meşhur Siyasetnâme'sinin 13. ("Memleketin ve ahalinin hayrı için casuslar göndermek ve tedbir almak") faslında, devlet gemisinin dümenine geçenlere şu öğütleri veriyordu: "Dünyanın dört bir köşesine tüccar, seyyah, sûfî, eczacı ve derviş kılığında casuslar gönderin; bunlar duydukları her şeyi haber olarak getirsin ve ülkelerin durumları hiçbir şekilde size meçhul kalmasın. Eğer oralarda bir hadise zuhur eder veya yeni bir şey keşfolunursa, vakitlerini onu elde etmeye harcasınlar."

Bugün de siyaset ve ekonomi danışmanları, "hükümdarlarına" benzer tavsiyelerde bulunuyorlar. Bu süreçte insanlar ve kurumlar ne ölçüde dürüst kalabilirler, bilemiyorum. Bildiğim tek şey, devlet kademesindeki Makyavelizmin, şirket düzeyinde de işe yaradığıdır. Tabiî, verilen öğütlerin hepsine, olumlu veya olumsuz anlamda "Makyavelcilik" damgasını basmak da doğru değildir. İşte önümüzdeki onyılların tavsiye edilen mikro stratejileri:

1. Bütün ekonomik alanlarda kaliteyi sürekli yükseltmek. Kâr etmenin kuralı son derece basittir: Kaliteyi ucuza satmak. Bu ancak sürekli iyileştirme sayesinde sağlanabilir. Şirketin rekabet gücünü etkileyen bütün hususlarda "topyekün kalite yönetimi"ne ihtiyaç vardır: Müşteri tatmininde, zamana-dayalı rekabet tekniklerinde, prosesleri basitleştirmede, vesaire.

2. Proseslerde yenilik. Sadece ürünlerde yenilik peşinde olan şirketler sonunda nal toplamaya başlar. Ürünlerin yanısıra, onları ortaya çıkaran üretim prosesleri de yenilenmedikçe, dünya pazarlarında uzun vadeli rekabetçi üstünlük sağlanıp elde tutulamaz.

3.Esnek imalat. Fabrika sistemleri öyle tasarlanmalıdır ki, aynı ürünün daha ileri nesilleri veya tamamen farklı ürünler için de uyarlanabilir olmalıdır. Aksi halde maliyet problemi sürekli olarak karşımızda durur.

4. Kritik teknolojiler üzerinde yoğunlaşma. Lester Thurow'nun kıran kırana rekabete dair kitabında tatminkâr bir tarzda gösterdiği gibi, önümüzdeki onyıllarda anahtar sanayi sektörleri bütün ülkeler tarafından talep edilecektir. Bu bakımdan, eski teknolojilere elveda deyip yenilerini benimsemek, hatta meydana getirmek kaçınılmaz olacaktır.

Bütün bu süreçlerde Makyavellik ne zaman devreye girer, kestirmek zor. Her bir devletin, tıpkı şirketler gibi, diğerinin kuyusunu kazmaya çalıştığı bir sosyo-ekonomik sistemde, kendi mahalle, şehir veya ülkesinde dürüst kalmayı başarsa bile, "ülke" sınırları dışında sonuna kadar dürüst kalmaya güç yetirebilen olacak mıdır? Kendi şirketleri kritik teknolojilerde yoğunlaşırken, başka ülkelerin şirketlerini (çevre güvenliği veya işçi hakları gibi bazen görünüşte son derece insanî gerekçelerle!) o teknolojilerden uzak tutmaya çalışan devletler karşısında, sonuna kadar ilkeli davranmak mümkün olabilir mi? "Harb hiledir!" kutlu sözünü bugün nasıl tefsir etmeliyiz?

Görüyorsun Makyavelli usta, ne seninle oluyor, ne de sensiz!


14 Ağustos 2005
Pazar
 
MUSTAFA ÖZEL


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED