Bir ülkenin görünen yüzü herkes tarafından, oraya gelmiş turistler tarafından bile görünebilecek durumdadır. Onun görünmeyen yüzüyse, o ülkede yaşayan kimseler tarafından bile görünmeyecek durumda bulunur. Onun görünebilmesi bazen özel çabayı bile boşa çıkartır. Demek istiyorum ki, özel bir çabayla bile, bir ülkenin görünmeyen yüzünü görmek mümkün olmayabilir. Bir ülkenin görünmeyen yüzünü görünür hale getirmek ve o yüzü görebilmek ancak onun okunması gereken kodunu çözmekle mümkün hale gelir. Kimizaman bu bile yetmez. Çünkü okunduğu sanılan yüzün, aslında bir başka şeyin maskesi olduğunu kestirebilmek de gerekebilir.

"Öteki Amerika" kitabının yazarı, Amerika'yı ziyarete gelmiş bir turistin, havalı bir otomobilin direksiyonunda, etrafa caka satan bir zencinin o anda açlıktan nefesinin koktuğunu bilemeyeceğini söylerken bir doğruyu işaret ediyordu. Öyle ya, pahalı bir otomobilde, dünyaya kaygısız ve kayıtsız bakışlar atfederek dolaşan birinin karnının aç olduğu kimin aklına gelebilirdi? Üstelik bu, ülkenin görünmeyen yüzünün görünen halidir. Ama bu görünen şey bir maskeden başka nedir ki! Bir de, kentin kenar mahallelerine, varoşlara doğru adımlamaya başladığınızı düşünün. Oralarda da aslında görünecek olanları bir bakışta görebileceğiniz ileri sürülemez. Hele bir de oralara kısmen de olsa belediye hizmetleri ulaşmışsa ve sokaklarda, kaldırım kenarlarında büzülüp kalmış, paçavralarına sarılı insanları görememişseniz, neyi görmüş olabilirsiniz ki?

Başkentlerin ana caddelerinde veya turistik mıntıkalarda gezmek suretiyle ancak, bir, oraları ziyaret etmeye gücü yetenleri; bir de, zaten harcayacak parası olanları görmek nasip olur. Oralardan bakarak bir ülkedeki gelir dağılımının kompozisyonunu görmek, dahası bu konuda tahmin yürütebilmek için bir ipucu elde etmek bile mümkün olmaz.

Bir ülkenin görünmeyen yüzü, belki bir ölçüde, günlük gazetelerin üçüncü sayfalarına göz atarak imkân dahiline girebilir. Belki o sayfaya bakarak bir ipucu elde etmek imkân dahine girebilir, ama o da aslında fazla bir işe yaramaz.

Bir ülkede, iktidarın ne kadar iktidar olduğunu görebilmek için onun icraatına bakmak gerekir. Farzedin ki, egemenlik mevkiinde olan biri, yapması gereken, fakat yapmakta acze düştüğü icraatına bahane olarak kuralları öne sürüyor.. olacak şey değil ya, diyelim ki: "Ben bu işlerin üstesinden gelirim ama, kurallar elimi kolumu bağlıyor" diyerek mazeret beyan ediyor. Böyle bir cümle olsa olsa o kişinin başkasının hükümranlığı altına girmiş olduğunu göstermeye yarar. Bir ülkenin görünmeyen yüzünü görebilmek zordur, çünkü şifreleri çözmek zorudur; dahası, bazen bu iş imkân dahilinde bile olmayabilir.

RASİM ÖZDENÖREN

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan