T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

R A M A Z A N

Vakti şerif hayrola!

Çok değil bundan 20-30 yıl önce mahallemizi gezen ramazan davulcusu, gecenin karanlığını ikiye bölen davulunun nağmelerine ne güzel maniler katardı.

Eski Ramazanlar deyince akla gelen ilk simgeler arasında davulcular da yer alır hiç şüphesiz; davulları ve dile getirdikleri halk edebiyatının eşsiz örneği olan manileri... Peki ama bugün ellerinde davullarıyla sokak sokak gezip her evin ışığı yanıncaya kadar davul çalan ve aile efradı uyanınca diğer kapıya giden bu davulcuların ahenkli nağmelerine eşlik eden bu manileri kimler hatırlıyor acaba? Her mısraıyla o günün ve sahur vaktinin önemini dile getiren ilginç manileri...

Kandil ışığında mesai

Ramazan bekçisinin elinde tuttuğu kandilin ışığında gezen davulcunun bundan 20-30 yıl öncesine kadar söylediği manilerin neler olduğunu araştırdık ve Kitabevi tarafından Özlem Olgun'a hazırlatılan "Ramazan Kitabı''ndan sizler için ramazan manileri topladık.

İşte elinde davuluyla gezen ramazan davulcusunun sesi ve davulunun ahengi gecenin karanlığını yararak o günlerde şöyle yükselirdi:

"Besmeleyle çıktım yola
Selam verdim sağa sola
A benim devletli beyim
Vakt-i şerif hayır ola"

Bize geldik, size geldik

Davulcunun manisiyle bir heyecandır yayılırdı o günlerde evlerden sokaklara. Söylenen manileri güzel bir tebessümle dinleyen ev halkına ikinci mani gelirdi:

"Bize geldik, size geldik
İnci mercan dize geldik
Başlar tacı iki gözüm
Arz eyledik size geldik"

Sokaktan davulcunun döktüğü manileri duyan çocukların uyanıp, davulcunun arkasına takıldığı ve davulun ahengine karışan çocuk çığlıkları Ramazan ayının en unutulmaz manzarası olarak hafızalarda kalmıştır hiç şüphesiz.

DUVARDAN KEDİ ATLADI

"Bu aya sultan ayı derler
Kaymak ile baldan yerler
Ezelden adet kılınmış
Bekçiye bahşiş verirler"

Eee... Bir ay boyunca boynunda davulla sokak sokak gezerek ev halkını uyandırmanın küçük bir bedelini hakkettiğini düşünen davulcu da haklıydı... Sabırsızca ev reisinin kesenin ağzını açmasını beklerken ikinci maniyi söylemekte de geç kalmazdı:
"Duvardan kedi atladı
Bekçinin ödü patladı
Merak etme bekçi baba
Bey kesesini yokladı"

Hiciv ve methiye dolu bu maniler Ramazan davulcusunun en güzel hatırası olarak hafızalarda yer edinirdi hiç şüphesiz... .Artık kesenin ağzının açıldığından emin olan manici son manisini okurdu:
"Pencereler açılıyor
Çil paralar saçılıyor
Bahşişim aldım bergüzar
A paşam eylemem inkar
Veren eller dert görmesin
Hak bereket versin Yezdan"


'İmam-Hatipliler meşakkatli insanlardır'


Trabzon İHL Mezunları Derneği'nin düzenlediği iftarda, okulun yeni ve eski mezunları biraraya geldi.

Trabzon İHL Mezunları Derneği'nin geleneksel iftar yemeği, Süleymaniye'de bulunan ENSAR Vakfı Merkezi'nde gerçekleştirildi. İftar yemeğinde, Trabzon İHL'nin eski mezunları biraraya gelip sohbet etme imkanı buldular. İftara Trabzon İHL Mezunları Derneği Başkanı Recep Doğan, İHL Mezunları Derneği (TİYEMDER) Başkanı Selahattin Yazıcı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Personel Daire Başkanı Temel Coşkun, Büyükşehir Belediyesi Encümen Müdür Yardımcısı Turan Konak, Araştırmacı-Yazar Salih Parlak, gazetemizin Yazıişleri Müdürü Yusuf Ziya Cömert, Dış Haberler Müdürümüz İbrahim Karagül ve Yeni Mesaj gazetesi yazarı Ali Gedik de katıldı.

İmam-Hatip Liseleri Mezunları Derneği (TİYEMDER) Başkanı Selahattin Yazıcı, toplumda üç çeşit insan bulunduğunu, bunların başında ise 'Meşakatsizler'in geldiğini söyledi. Bunların hiçbir sorumluluk almayan insanlar olduğunu ifade eden Yazıcı, ikinci grupta bir müddet meşakatlere katlandıktan sonra, bir kenera çekilen insanların yer aldığını kaydetti. Üçüncü gruba giren insanları, meşaketlerin bıktırmadğını belirten Yazacı, "Onlar hamlıktan yanmaya, yanmaktan da pişmeye geçmiş insanlardır. Ben imam-hatip camiasının, en küçük bir ayrıma tutmadan, bu insanlardan oluştuğuna inanıyorum" diye konuştu.

30 yıllık çalışma

Araştırmacı-Yazar Salih Parlak da konuşmasında, İmam-Hatipli olmanın, baskı altına girmekten kaçınan, çağdaş insan olma anlamına geldiğini söyledi.
Parlak, iftarda "Bilgi Toplumuna Doğru, Kur'an-ı Kerim" isimli kitabı hakkında bilgi verdi. Parlak, 30 senelik bir çalışmanın ürünü olan meal-tefsirinin, elektronik çağa, bilgi toplumuna hitab etmeyi amaçladığını söyledi.


Atik-Valde'den İnen Sokakta


İftardan önce gittim Atik-Valde semtine.
Kaç defa geçtiğim bu sokaklar, bugün yine,
Sessizdiler. Fakat ramazan mâneviyyeti
Bir tatlı intizâra çevirmiş sükûneti;
Semtin oruçlu halkı, süzülmüş benizliler
Sessizce çarşıdan dönüyorlar birer birer;
Bakkalda bekleşen fıkara kızcağızları
Az çok yakında sezdiriyor top ve iftarı.
Meydanda kimse kalmadı artık bütün bütün;
Bir top gürültüsüyle bu sahilde bitti gün
Top gürleyip oruç bozulan lâhzadan beri,
Bir nurlu neş'e kapladı kerpiçten evleri.

Yâ Rabb nasıl ferahlı bu âlem, nasıl temiz.
Tenhâ sokakta kaldım oruçsuz ve neş'esiz.
Yurdun bu iftarından uzak kalmanın gamı
Hadsiz yaşattı rûhuma bir gurbet akşamı,
Bir tek düşünce oldu teselli bu derdime:
Az çok ferahladım ve dedim kendi kendime:
"Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür;
Madem ki böyle duygularım kaldı, çok şükür."
Yahya Kemal Beyatlı

RAMAZAN GÜNDEMİ

  • Pendik'in bu akşamki ramazan gündeminde Sakaryalılar Gecesi var.

  • Üsküdar'da bu akşam Türk Halk Müziği'nin sevilen sanatçıları konser verecek.

  • Ümraniye Belediyesi ramazan proğramında bu akşam Dostlar Meclisi'ne Mehmet Faruk Bayraktar konuk olacak.

  • Zeytinburnu Belediyesi'nde Süleyman Gündüz eski ramazanları anlatacak.

  • Eminönü'nde çocuklar tiyatro gösterilerini sunacaklar. Gecenin daimi konukları olan Karagöz- Hacivat oyununun ardından Murat Çobanoğlu, Ali Kızıltuğ ve Ahmet Poyrazoğlu'nun katılacağı Aşıklar Gecesi sırayı alacak.

  • Bayrampaşa'da bu akşam Özlem Topal'ın katılacağı "Kadın Kadına" konulu sohbet var. Gecede Cem Karaca da sahne alacak.

  • Bağcılar'da Yetimler Haftası nedeniyle belediye başkanının da katılacağı hediye dağıtılacak. Töreni takiben düzenlenen şiir gecesinde Uğur Arslan konser verecek.

  • Esenlerde müzikli çocuk oyunu oyananacak.

  • Beyoğlu'nda meddah ve karagöz oyunları oynanacak. Beyoğlu Gençlik Tiyatrosu "Tuluat" oyunlarını sahneleyecekler. Gece, Taşkın Savaş Müzik Topluluğu'nun vereceği fasılla sona erecek.

  • Gaziosmanpaşa ramazan etkinliklerinde Doğu Anadoluluların gecesi var

    BİR AYET

    Onlar ki ayakta, otururken ve yanüstü uzanırken Allah'ı anarlar, yer ve göklerin yaradılışını düşünürler.
    Al-i İmran, 191

    BİR HADİS

    Helal kazanç uğrunda yorgun olarak akşamlayan kimse, günahları bağışlanmış olduğu halde yatar, Allah kendisinden razı olduğu halde sabahlar.


  •  
    KISSADAN HİSSE
    Zekât, malı korur
    Hazreti Peygamber Efendimiz, bir gün ashabına zekâtın faydalarından bahsediyor:
    -Zekât, malınızı mânevî bir duvar ile çevirip muhafaza altına alır.
    Yoldan geçmekte olan bir Nasranî, bu sözleri duydu ve denemeye karar verdi; eve gitti, nesi varsa zekâtını ve sadakasını ayırdı; fakir-fukaraya taksim etti. Bu sıralarda onun bir ortağı ticaret maksadıyla sefere çıkmıştı. Hristiyan: "Eğer" diyordu "Muhammed'in dediği doğru çıkarsa onun hak peygamber olduğuna karar verip dinini kabul ederim, yok eğer bu kadar malı taksim ettiğim halde bir kaidesi olmazsa, kılıcımı alır onunla harbederim" diyordu.
    Hristiyan, verdiği sadakanın neticesini beklerken ortağından bir mektup aldı. Mektupta:
    "Maalesef yolumuzu eşkiyalar kesti ve kervanda ne varsa herşeyi aldılar" deniyordu.
    Hristiyan beyninden vurulmuşa döndü. Kılıcı aldığı gibi Hazreti Muhammed'i öldürmek üzere yola çıktı. Pür-hiddet yoluna devam ederken ikinci bir mektup daha geldi ortağından. Orda ise şöyle yazıyordu:
    "Daha evvel size yazdığım mektup tamamen ters çıktı. Bizim devenin biri sakatlanmış ve ben kervandan birkaç yüz metre geride kalmıştım. Önümdeki kervanın tamamen yağma edildiğini görünce mutlaka beni de yakalarlar diye sana birinci mektubu yazmıştım. Fakat ne hikmetse beni görmeden çekip gittiler ve bizim malımız eşkiyalardan böylece kurtuldu. Hiç müteessir olma; sağ-salim yolumuza devam ediyoruz."
    Adam ortağından bu haberi alınca, doğru Resûlüllah'ın huzuruna varıp:
    -Ya Rasûlullah! Bana İslâmiyeti tarif et. Senin söylediklerini denedim ve faidesini gözlerimle gördüm. Artık müslüman olmak istiyorum, der; şehadet getirip müslüman

    Saraydan çadıra 'mizah' klasiği
    Yüzyıllar önce açılan bir perde ve perdenin ardında toplumsal sorunları mizahi bir dille eleştiren Karagöz ve Hacivat, bugün Ramazan çadırlarında 'Bekri Mustafa'sı, 'Kirli Nigar'ı ile herkesi selamlıyor. Karagöz ve Hacivat'ın sürekli didişen, fakat bir yandan da şahit oldukları çarpıklıklara sebep olanlara göndermeler yapan halleri, sadece halkın değil sarayın da dikkatini çekmiş ve birçok törenin en sevilen konukları olmuşlardı. Karagöz ve Hacivat'ın tarihi ve sosyolojik yansımalarına değinen İstanbul Ansiklopedisi'nde, Osmanlı kültürüyle bütünleşen, İstanbul'da gelişen bu gölge oyununun, bazı dönemlerde yasaklandığına dikkat çekiliyor. Ramazan aylarında kurdukları iftar çadırlarında kültürel etkinlikler de düzenleyen ilçe Belediyelerinin sahnelediği bu gölge oyunu, çocukların dikkatini görsel olarak çekerken büyükleri de yaptıkları siyasi taşlamaları ile çekmeyi başarıyor. Bugün olduğu gibi sadece Ramazan aylarında değil dört mevsim sahnelenen Karagöz için kış mekanı kahvehaneler, yaz mekanı ise bahçelerdi. Karagöz ustaları, oyunlarını sahnelemek için anlaştıkları işyeri sahiplerinden başka bir de Zaptiye Nezareti'nden ve belediyeden izin alırlardı. Toplumdaki çarpıklaşmaların mizahi bir dille anlatıldığı Karagöz oyununu temellendiren unsur ise musıki. Karagöz'de kullanılan ve zamanla vazgeçilmez olan bu musıki tarzı, Türk musıkisinin de bütün özelliklerini yansıtıyor. Semaileri Hacivat'ın, gazelleri ise Karagöz'ün seslendirdiği oyunlarda, kullanılan çalgılar da Karadeniz kemençesi, tulum, davul, zurna, kabak ve bağlama gibi halk çalgılarıdır. Tef, keman, ud, kanun ve klarnet ise perde arkasından izleyiciye ulaşmaya çalışır.
    Diyanet'in kadın kolları misyonerlere karşı
    Diyanet Vakfı Kadın Kolları, 250 aileye temel gıda maddelerinden oluşan ramazan yardımı yaptı. Vakfın genel merkezinde yapılan yardım töreninde konuşan Diyanet Vakfı Kadın Kolları Başkanı Ayşe Sucu, islamın en güzel öğütlerinden birinin yardımlaşma olduğunu kaydetti. Sucu, son günlerde misyonerlik faaliyetlerinin artış gösterdiği yönünde haberlerin medyada yer aldığını anımsatarak, "Biz zaten misyonerlikle ilgili faaliyetleri biliyorduk ancak tekrar gündeme gelmiş oldu. Bu faaliyetlerin artmış olma ihtimaline karşılık biz de yapacağımız yardımlara ek olarak, her aileye konuları dini içerikli olan Diyanet Yayınları'nın kitaplarını hediye ettik" dedi.
    8 Aralık 2001
    Cumartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED