T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Şeref'in ikinci hayatı

Türk güreşinin sembol isimlerinden Şeref Eroğlu, geçenlerde yanıma geldi.

Rusya'daki kötü sonuç sonrasında, Şeref'in yüzünün böylesine gülmesine mana veremedim.

Bunun sebebini sorduğumda, elime tutuşturduğu davetiyeden öğrendim.

Evet, Şeref Eroğlu, 25 Ekim'de evlenecekti.

Tahsilini ve askerliğini yapmış, elinden bulundurduğu 3-5 kuruşu değerlendirme yoluna gitmiş ve yaşı da 28'i bulmuştu. Şimdi tam evlenme zamanı idi.

Yüzündeki gülücük bu nedenmiş.

Haklıydı.

5 kez Avrupa Şampiyonluğu'nun yanısıra Dünya Şampiyonluğu'nu da elinde bulunduran Şeref, artık çoluk çocuğa karışmak istiyordu. Bunu anasının ak sütü gibi hak ediyordu.

İşin diğer yüzüne bakmak istediğimde Şeref'in yüzü asılıyordu.

"Neden Rusya'daki şampiyonada başarılı olamadım" cümlesini en az 4 kez söylememe rağmen her seferinde geciştirdi. Ancak sonunda dayanamadı ve patladı... Şeref yorulduğunu, Türk güreşinin Hamza ve Şeref'in sırtından inmesini istedi.

Artık yeni Şeref ve Hamza'ların başarılı olması gerektiğini söylerken, dişlerini gıcırdatıyordu.

Söyleyeceği çok şey vardı.

Ben ise, daha fazla üzerine gitmek istemedim. Şeref'in şimdilerde iki hedefi var. Birincisi 25 Ekim'deki düğününün şanına ve şöhretine uygun biçimde gerçekleşmesi. İkincisi ise, 2004 Atina Olimpiyatları'nda altın madalya almak.

İki konuda da eksiği vardı.

Dediğim gibi, onu 25 Ekim'de gerçekleştirecek. Diğer eksiği Olimpiyat şampiyonluğu ise, 2004 Atina'da ortaya çıkacak. Ondan sonra minderden köşesine çekilip, sadece ve sadece Türk güreşinin başarısı için yönetici olarak çalışacak.


20 Ekim 2002
Pazar
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED