T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Seçim ve kampanya kitapları

Seçim konusundan bıktığınızı, 3 Kasım tarihini sabırsızlıkla beklediğinizi biliyorum. Artık sıkıcı hal almaya başlamış 'seçim' konusunu öğretici ve eğlenceli hale getirmenin yolunu siz biliyor musunuz?

İstanbul'dayım. İstiklal Caddesi'nde yürürken, Garanti Bankası'nın 'Seçim Afişleri Sergisi' düzenlenen galerisi karşıma çıktı. İçeride, çok partili sistemde seçmenleri ikna için hazırlanmış afişler sergileniyor. Birdenbire, bir çoğunda benim de oy kullandığım, bazısını gazeteci olarak izlediğim seçimler ve kampanyalar gözümün önünde canlanmaya başladı.

İlk dikkatimi çeken şu: 1950'de, CHP, "Bizim partinin, Cumhuriyet'i kuran Atatürk ile İnönü'nün partisi olduğunu unutmayın" uyarısıyla seçim kazanmaya çalışmış... Buna karşılık, DP "Yeter söz milletindir" ile başlayarak hep halka hoş gelecek, onun gönlünü alacak sloganları afiş haline getirmiş... Salonun bir köşesinde, MSP'nin, oy patlaması yaptığı ilk seçimde (1973) kullandığı "Ortak Pazara Hayır" afişiyle de karşılaşmayayım mı? Sergi, benim için hem hoş, hem de nostaljik bir serüven oldu...

İstanbul'dan uzakta yaşayanlar, ya da İstanbullu olup vakti bulunmayanlar ne yapsın? Onlar için, seçimi, bir bilgilenme macerası haline dönüştürmenin yolu kitaplar... Bu seçim, kitap meraklıları için, çok ve seviyeli tercihler de sağlıyor...

Biz, şu sıralarda, hep her partinin öndegelen kişilerini ve liderlerini ön planda görüyoruz. Her parti lideri, televizyonlarda programlara çıkıyor, gidebildiği illere uzanıp halkla birebir temas imkânı sağlayan mitingler düzenliyor. Ön planda hep bir lider ve birkaç önemli adam var...

Oysa, şu sıralarda, her partiden yüzlerce 'aday' fellik fellik Anadolu'yu turluyor. Her partinin hemen her ilçede seçim bürosu açtığı, köylerin adaylar tarafından hallaç pamuğu gibi atıldığı günlerden geçiyoruz. Kimi parti kahve toplantıları yapıyor, kimi ilçelerin pazarlarına denk düşürülmüş mahalli mitingler düzenliyor, kimi ise ev ve dükkân sohbetleriyle seçmenin ilgisini çekmeye çalışıyor...

Necati Özkan, 1980 sonrasında, Ankara ve çevresindeki 'sol' kimlikli (önce HP, SHP, sonralarda CHP) 'siyasi danışmanlık' yapmış bir reklâmcı. Bu sebeple, ilgi duyduğu kampanyaları zevkle okunan, görselliği yüksek bir kitapta toplamış: "Türkiye ve Dünyadan Örneklerle Seçim Kazandıran Kampanyalar"... Kitaba göz gezdirdiğinizde, geçmişte yolculuk yapmamı sağlayan galerideki afişler yanında, sizin belleğinize de kazınmış nice 'tanıdık' afişle karşılaşacağınıza eminim. Sadece politikaya meraklı olanlar için değil, 'imaj' oluşturup kampanya yürütme konusunu ciddiye alanlar için de önemli bir başvuru kitabı bu (MediaCat, Tel.: 312- 425 0049; faks: 312- 419 4381)...

DP'ye 1950 zaferini kazandıran "Yeter söz milletindir" sloganı ile o sloganı zihinlerde canlandıran basit çizgilerle ifade edilmiş afiş bir yerlerde karşınıza çıkmıştır. Sloganın önemini daha iyi anlamanız için kayıt düşüyorum: Tansu Çiller, geçen seçimde (1999) "Yeter, hak milletindir" demişti; Tayyip Erdoğan da bu seçime "Yeter, karar milletindir" biçimine döndürülmüş, o ilk afişten esinlenmiş sloganla katılıyor...

Orijinal sloganı bulan ve afişi hazırlayanın Selçuk Milar adlı bir devlet memuru olduğunu Necati Özkan'ın kitabında okudum. CHP önderlerinden Hasan Ali Yücel, seçimden önce, Milar'ı çağırıp böylesine güzel bir sloganı bulup afişi hazırladığı için kendisini tebrik etmiş... "Biz sizden yararlanmak isteriz" bile demiş... Milar, "Yapmam" demiş ve eklemiş: "Çünkü ben Türk milletinin demokrasi gerçeğini dinlemesinin değil yaşamasının hasreti içindeyim." Biraz daha sohbet etmişler... Milar, "Bu olaydan 20 gün sonra Urfa'da bir şantiyeye tayinim çıktı" diyor. O da istifayı basmış...

Şu sıralarda herkes harıl harıl seçime anlam kazandıracak bilgiler peşinde. Nereden mi biliyorum? Herkesten önce benim çabaladığım bu. Geçmiş kampanyalara ışık tutan, görsel malzemeyle besli "Seçim kazandıran kampanyalar" yanında somut bilgilere de ihtiyaç var.

Gazeteci ve yorumcular kadar, şu sıralarda Anadolu'yu karış karış dolaşan adayların da elleri altında bulundurmaları gereken bir başka kitap da Dr. Osman Özsoy imzasını taşıyan "Türkiye'de Seçmen Davranışları ve Etkin Propaganda"... Kitap yalnızca partilerin nasıl bir sosyolojik zeminde politika yaptıklarını rakamsal verilerle açıklayıp propaganda konularına ilişkin işe yarayacağı muhakkak ipuçları vermekle yetinmiyor, kendisi de televizyon programları yaptığı için, yazar, "Adaylar nasıl daha başarılı olabilir?" sorusuna cevap teşkil edecek bilgiler de sağlıyor... Dr. Özsoy'un eseri, verdiği teorik destek yanında, "Adaylar rehberi" denilebilecek pratik ayrıntılarla dolu (Alfa, Tel.: 212- 511 5303; faks: 212- 519 3300).

Gündem belirleyen araştırmalarıyla tanınan ANAR, 'aylık' anket ve değerlendirme çalışmalarını kitap haline getirdi. "Türkiye Gündemi 2001 Araştırmaları" adlı kitap, ülkemiz insanının bir röntgeni kabul edilebilir. Temel değerlerle, ekonomiyle, siyaset ve siyasetçilerle ilgili olarak halkın ne düşündüğünü öğrenmek isteyenler için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı bu kitap (ANAR, Tel.: 312- 442 3670; faks: 312- 442 3678)...

Seçimleri sıkıcı bulan kitapseverler önümüzdeki iki haftayı bu üç kitapla verimli geçirebilirler...


20 Ekim 2002
Pazar
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED