AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
G Ü N D E M
Diyarbakır'da 20 bin sokak çocuğu var

Diyabakır'da 20 bin civarında olduğu tahmin edilen sokakta yaşayan çocuklar, özelde Diyarbakır'ı, genelde Türkiye'yi tehdit ediyor. Risk altında bulunan bu çocukların sokağa taşmasının temel nedeni yoksulluk.

  • BİLAL ÇETİN / ANKARA
    Diyarbakır'da sokakta yaşayan 20 bin çocuğun bulunduğu belirtilirken, bunun hem Diyarbakır'ı hem de tüm Türkiye'yi tehdit eden önemli bir vaka olduğu kaydedildi. Aile Araştırma Kurumu uzmanları Sadık Güneş ve Rasim Kalaycı tarafından hazırlanan raporda, Diyarbakır'daki sokak çocukları sorunun çözümüne yönelik özel önlemlerin alınması gerektiği belirtildi. Aile Araştırma Kurumu uzmanlar tarafından hazırlanan raporda Diyarbakır'da çocukların önemli bir kısmının kent merkezindeki sokaklarda bulunduğu ifade edildi. Raporda "Kentte çocukların sokakta bulunma nedenleri seyyar satıcılık ve dilencilikle sınırlı değildir. Farklı kaynaklardan alınan bilgiye göre Diyarbakır'da sokaktaki çocukların sayısı 20 bin civarındadır. Bu sayı sokaktaki çocukların tamamını kapsamıyor. SHÇEK'e bağlı Çocuk ve Gençlik Merkezine kapasitenin üstünde kayıtlı yaklaşık 700 çocuk devam etmektedir. Ancak bu merkez uzman personel ve bütçe yetersizliği nedeniyle yeterli hizmet verememektedir. Emniyet Müdürlüğüne bağlı Çocuk Şube Müdürlüğü'ne intikal eden çocuk suçluluğuna dair kayıtlar bu sayının iki katıdır. Yıllık 1.500 civarındadır" bilgilerine yer verildi.

    Çocuklar risk altında

    Raporda, Diyarbakır sokaklarındaki çocukların önemli bir kısmının göçle çevre illerden gelen yoksul ve işsiz, evsiz ailelere mensup olduğu belirtilirken "Sokaktaki çocuk nüfusun eğitim ve sağlık bakımından önemli riskler altında olduğu görülmüştür. Her iki hizmet alanında başta personel olmak üzere çeşitli zorluklar yaşanmakta, bu da çocukların eğitim ve sağlık sorunlarını arttırmaktadır.

    Merkeze kayıtlı çocuklarda mental ve sosyal retardasyon oranının dikkat çekici oranlarda olduğu gözlenmiştir. Sokaktaki çocuklar temel ihtiyaçlar bakımından ciddi yoksunluklar yaşamaktadır. Giyim, beslenme, temizlik bunların başında gelmektedir. Özellikle göçle gelen kır kökenli ailelerde ikinci ve üçüncü evliliklerle birlikte ortalama çocuk sayısının 10-15 civarında olduğu belirtilmektedir. Aileler çocukların sokakta bulunmalarını olağan karşılamaktadır" ifadelerine yer verildi.

    Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı'nın raporunda DEHAP'lı Büyükşehir Belediyesi'nin sokakta yaşayan çocuklarla ilgili projelerinin olmadığı belirtildi. Raporda "Belediyenin bu çocuklarla ilgili herhangi bir faaliyeti gözlenmemiştir. Büyükşehir Belediyesi Çamaşırevi ve Tandırevi gibi hizmetlerle kadınlara dönük hizmetleri arttırma gayreti içindedir" denildi.

    Yaşanabilir kent olmaktan çıktı

    Raporda en çarpıcı ifadelerin yer aldığı bölümde ise "Diyarbakır'da yaşayan çocukların önemlice bir kısmı sokaklarda yüksek riskler altında yaşamakta veya bulunmaktadır. Burada sokak ve çocuk ilişkisi diğer illerimizden farklı yorumlara ve tanımlara elverecek özellikler arzetmektedir. Uzun yıllar süren sosyal, siyasal, ekonomik olumsuzlukların odağında şekillenen kent, kırsal kesimden, özellikle boşaltılan kırsal yerleşim birimlerinden gelen yoksul ve çaresiz ailelerle kimliğini ve bütünlüğünü büyük ölçüde kaybetmiş, zorunlu göçle hızla artan nüfus ve buna bağlı olağanüstü hızlı ve çarpık kentleşme sonucu aileler ve özellikle çocuklar için yaşanabilir bir kent olmaktan çıkmıştır. Yetkililerin de üzerinde birleştikleri husus sorunun kaynağı olan ailelerle çalışmaktan başka bir çözüm görülmemektedir. Diyarbakır'daki genel ekonomik, siyasi, kültürel ve toplumsal sorunlar dikkate alındığında sokaktaki onbinlerce çocuğun kent için ağır bir sorun ve önemli bir tehdit olduğu açıktır" ifadelerine yer verildi.

    Sorun İstanbul için de geçerli

    "Acil çözüm yollarına gidilmezse önümüzdeki 5-10 yıllık sürede sorunun büyük ölçüde çözümsüzlüğe sürükleneceği yapılan gözlemlerde öne çıkan bir gerçektir" değerlendirmesinin yer aldığı raporda, "Diyarbakır'da sorun kendine özgü boyutlarla büyümüş ve özgün çözüm modelleri gerektirecek bir görünüm kazanmıştır. Bu durum İstanbul için de geçerlidir. Yapılan inceleme ve temaslarda İstanbul ve Diyarbakır'ın kendine özgü güçlükler nedeniyle sorunu daha ağır ve yoğun bir şekilde yaşadığı görülmüştür. Çözüm stratejilerinde öne çıkan bir başka gerçek, genelgeçer bir çözüm modeli ile konuya yaklaşmanın mümkün olmadığıdır" görüşleri dile getirildi.



  • 17 Ağustos 2005
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED