![]() |
![]() |
Bugünkü Yeni Şafak |
![]()
|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Diyabakır'da 20 bin civarında olduğu tahmin edilen sokakta yaşayan çocuklar, özelde Diyarbakır'ı, genelde Türkiye'yi tehdit ediyor. Risk altında bulunan bu çocukların sokağa taşmasının temel nedeni yoksulluk.
BİLAL ÇETİN / ANKARA
Çocuklar risk altında Raporda, Diyarbakır sokaklarındaki çocukların önemli bir kısmının göçle çevre illerden gelen yoksul ve işsiz, evsiz ailelere mensup olduğu belirtilirken "Sokaktaki çocuk nüfusun eğitim ve sağlık bakımından önemli riskler altında olduğu görülmüştür. Her iki hizmet alanında başta personel olmak üzere çeşitli zorluklar yaşanmakta, bu da çocukların eğitim ve sağlık sorunlarını arttırmaktadır. Merkeze kayıtlı çocuklarda mental ve sosyal retardasyon oranının dikkat çekici oranlarda olduğu gözlenmiştir. Sokaktaki çocuklar temel ihtiyaçlar bakımından ciddi yoksunluklar yaşamaktadır. Giyim, beslenme, temizlik bunların başında gelmektedir. Özellikle göçle gelen kır kökenli ailelerde ikinci ve üçüncü evliliklerle birlikte ortalama çocuk sayısının 10-15 civarında olduğu belirtilmektedir. Aileler çocukların sokakta bulunmalarını olağan karşılamaktadır" ifadelerine yer verildi. Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı'nın raporunda DEHAP'lı Büyükşehir Belediyesi'nin sokakta yaşayan çocuklarla ilgili projelerinin olmadığı belirtildi. Raporda "Belediyenin bu çocuklarla ilgili herhangi bir faaliyeti gözlenmemiştir. Büyükşehir Belediyesi Çamaşırevi ve Tandırevi gibi hizmetlerle kadınlara dönük hizmetleri arttırma gayreti içindedir" denildi. Yaşanabilir kent olmaktan çıktı Raporda en çarpıcı ifadelerin yer aldığı bölümde ise "Diyarbakır'da yaşayan çocukların önemlice bir kısmı sokaklarda yüksek riskler altında yaşamakta veya bulunmaktadır. Burada sokak ve çocuk ilişkisi diğer illerimizden farklı yorumlara ve tanımlara elverecek özellikler arzetmektedir. Uzun yıllar süren sosyal, siyasal, ekonomik olumsuzlukların odağında şekillenen kent, kırsal kesimden, özellikle boşaltılan kırsal yerleşim birimlerinden gelen yoksul ve çaresiz ailelerle kimliğini ve bütünlüğünü büyük ölçüde kaybetmiş, zorunlu göçle hızla artan nüfus ve buna bağlı olağanüstü hızlı ve çarpık kentleşme sonucu aileler ve özellikle çocuklar için yaşanabilir bir kent olmaktan çıkmıştır. Yetkililerin de üzerinde birleştikleri husus sorunun kaynağı olan ailelerle çalışmaktan başka bir çözüm görülmemektedir. Diyarbakır'daki genel ekonomik, siyasi, kültürel ve toplumsal sorunlar dikkate alındığında sokaktaki onbinlerce çocuğun kent için ağır bir sorun ve önemli bir tehdit olduğu açıktır" ifadelerine yer verildi. Sorun İstanbul için de geçerli
"Acil çözüm yollarına gidilmezse önümüzdeki 5-10 yıllık sürede sorunun büyük ölçüde çözümsüzlüğe sürükleneceği yapılan gözlemlerde öne çıkan bir gerçektir" değerlendirmesinin yer aldığı raporda, "Diyarbakır'da sorun kendine özgü boyutlarla büyümüş ve özgün çözüm modelleri gerektirecek bir görünüm kazanmıştır. Bu durum İstanbul için de geçerlidir. Yapılan inceleme ve temaslarda İstanbul ve Diyarbakır'ın kendine özgü güçlükler nedeniyle sorunu daha ağır ve yoğun bir şekilde yaşadığı görülmüştür. Çözüm stratejilerinde öne çıkan bir başka gerçek, genelgeçer bir çözüm modeli ile konuya yaklaşmanın mümkün olmadığıdır" görüşleri dile getirildi.
![]() |
![]() |
![]()
![]() |
![]() |
![]() |