![]() |
![]() |
Bugünkü Yeni Şafak |
![]()
|
![]() |
![]() |
|
![]() |
![]()
HANDAN KAZANCI
Deniz Feneri'ne feda olsun Dernek sayesinde milyonlarca insana yardım sağlandığının altını çizen Arslan, "Böyle bir derneğin bir kişiye bağımlı kalması endişe verici. Ekip arkadaşlarımız buna çözüm üretmeye çalışıyorlar. Deniz Feneri'nin kurucu babasıyım. Sonsuza dek sürsün istiyorum. Ama bir yandan da kariyer ve kazanç açısından 10 yıldır kayıptayım" diyor. Şimdiye kadar pekçok teklif aldığını söyleyen Arslan, "Deniz Feneri'ndeki o ağır görüntüm icabı bu projelere katılamadım. Olsun. Hayırlı bir iştir, helal olsun, feda olsun diyorum" diyor. Arslan, yeni projeleri olduğunu söyleyerek, "Deniz Feneri oturdu, bir şekilde devam eder" diyor. Aile içerikli bir proje hazırlığı içerisinde olduğunu dile getiren Arslan, "Birkaç dizi var. Oyunculukta kendimi ispat edebileceğime inanırsam bu projelerde yer almayı düşünürüm" diyor. Deniz Feneri ile hayallerinden fazlasını gerçekleştirdiğini söyleyen Arslan, "Deniz Feneri'nin çıkışı, 3-4 yılı başarıdır ama artık Deniz Feneri kendini tekrar etmektedir. Dernek iyi gidiyor, ama programcılık adına Deniz Feneri'ne çok başarılı demek doğru değil. Gerçekçi olmak lazım" diyor. Yardım programı sayesinde insanların kendisini modern Robin Hood gibi gördüğünü, bunun güzel ve zor olduğunu söylüyor Arslan. "Bu durum üstümüze, çok fazla yük veriyor. İnsanlar sizi 'kusursuz iyi adam' olarak gördüğünde bunun karşılığını vermeniz lazım." Arslan, programın bu kadar uzun sürmesinin en büyük nedeninin de rating ne olursa olsun Deniz Feneri'nin ekranda kalmasını sağlayan Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Buna benzer programlar yapıldı ama bitti hepsi. Çünkü bu programları izlemek zordur." Modern Robin Hood Deniz Feneri'nin çok sevilen bir program olduğunu söyleyen Arslan, "Herkes seviyor ama herkes izleyemiyor. İnsanlar günün stresinden sonra eve geldiklerinde kendilerini rahatlatacak bir program istiyorlar" diyor. "Bu tür programları siz izler misiniz?" sorusuna ise, "Benim de dayanamayıp kanal değiştirdiğim yerler muhakkak olurdu. Canım acıyıncaya kadar izlerdim, sonra değiştirirdim. Çünkü Deniz Feneri acı bir program, zor ve yürek isteyen bir program." diye cevaplıyor. Arslan, "10 yıldır farklı bir program yapıyor olsaydım, her halde daha neşeli bir insan olurdum" diyor sözlerinin sonunda.
'The İmam' kimin hikayesi? Uğur Arslan, Ömer Lütfi Mete'nin senaryosunu yazdığı, İsmail Güneş'in yönettiği The İmam filmi ile ilgili ilginç iddialarda bulunuyor: "Proje ve hikaye ile ilgili birçok söylenti var. Proje ve hikayenin kimin olduğu belli değil. Mesela bir buçuk yıl önce bu hikaye 'Bu filmde oynar mısın?' diye reklam yazarı ve senarist Serdar Şendilmen tarafından bana getirildi. Hatta ona 'Para bulursak bu projeyi Tarkan'a götürelim' dedim. Bulamazsak tamam ben oynarım dedim. Çünkü hoş bir proje, entelektüel bir imam. Motosiklete binen ama sonuçta doğruları halka anlatan vaazı minberde değil de hareketleri ile insanlara anlatan çok doğru bir insan görünümündeydi. Piyasada bu çok konuşuldu. Birden film çekilmeye başlandı. Şu anda hikayesinin Engin Noyan'a ait olduğu söyleniyor. Mesele ben Serdar'a ait diye biliyordum. Çünkü biliyorum Serdar 1,5-2 sene önce noterden tasdikli olarak getirdi bu projeyi bana. Ben 'The İmam'ı çeken insanlara sorduğumda, Engin Noyan'a ait diyorlar. Serdar şaşkın, o da yeni duydu. Yani filmin kimin olduğu belli değil." FİLMLERDEN SEÇMELER
Ağlayan Melek
Uyuyan Polisi Uyandırmayın
Tanık Koruma
Kara Maske
Robinson Crusoe 2
![]() |
![]()
|
![]() |
![]()
![]() |
![]() |
![]() |