AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
En ölümcül hastalık, bütün sorunların kaynağı savurganlıktır

Dünyanın denizleri akaryakıt, dağları da altın olsa, yine de insanların isteklerini karşılamak mümkün değildir. Dünyanın kaynakları, Doğu'dan Batı'ya ve Güney'den Kuzey'e herkesin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamaya yeter. Ancak bırakın bütün kıtalarda yaşayanları, bir kıtada yaşayanların bile isteklerini karşılamaya yetmez. Çünkü insanların yaşaması için gerekli ihtiyaçlar sınırlı, gözlerini doyuracak istekler ise sınırsızdır.

İnsanın sonu gelmez isteklerinin ekonominin bütün kesimlerine egemen olması, önce tüketimin peşinden de üretimin bütün toplum tarafından kutsanmasına yol açtı. Tüketimin katlanarak artması için, durmadan kamçılanan isteklerle, hem üretim, hem de tüketimde savurganlığın yeni boyutlar kazanması gerekir. Amerika'dan bütün dünyaya bir bulaşıcı hastalık gibi yayılan savurganlık, her ülkenin gündeminde yer alan sorunların başında geliyor. Artık savurganlık ulusal olmaktan çıktı, uluslararası doğal bir afete dönüştü.

Savurganlık, tüketimde fayda, üretimde katma değer sağlamadan, doğal kaynaklarla birlikte entellektüel ve finansal imkanların yok edilmesi olarak tanımlanabilir. Ekonominin bütün kesimlerinde değişik biçimlerde ortaya çıkan savurganlık, yalnızca kaynakların tükenmesine yol açmıyor, bütün insanlığın geleceğini de tehdit ediyor. Eğitimsizlik gibi, yoksulluk gibi, yolsuzluk gibi, savurganlık da bütün dünyanın ortak düşmanı haline geldi.

Her türlü savurganlıktan arındırılmış, yalın tüketim, yalın üretim ve yalın işletme deyince, yönetim dünyasında ilk akla gelen akademisyenlerden biri de, Dr. James P. Womack'tır. O yalın düşünceyi geliştirmek amacıyla kurduğu ve yönettiği, kâr amacı gütmeyen bir eğitim ve araştırma merkezi "Lean Enterprise Institute" de bütün dünyada etkili olan çığır açıcı çalışmalar yapmıştır. Onlar kitlesel tüketim ve üretimdeki savurganlıkların üstesinden gelmek için, yalın düşünce ve eylem kılavuzu olabilecek araştırmalar yönetmişlerdir.

Tüketimde olduğu kadar üretimde de savurganlıkların önüne geçebilmek için, herşeyden önce yalın düşünmeyle birlikte yalın yaşamasını da öğrenmek gerekir. İster tüketim, isterse de üretim faaliyeti olsun, günlük hayatın her boyutunda savurganlığın binbir türlüsüyle karşılaşılır. Savurganlığın ulaştığı boyutları görünce, yalın düşünmeden, yalın yaşamanın mümkün olmadığının bilincine varılır.

Her alandaki savurganlığı önlemenin ilacı, yalınlığı tüketim ve üretim faaliyetlerinin odak noktasına yerleştirmektir. James P. Womack ve Daniel T.Jones'un "Yalın Düşünce" isimli kitaplarında vurguladıkları gibi: "Yalın düşünce, değerin tanımlanması, değer yaratan adımların en iyi ve en doğru biçimde sıralanması, bu adımların gerektiği anda aksamaya uğramadan atılması ve giderek daha yüksek etkenlikte gerçekleştirilmesinin yollarını gösterir."

Savurganlıkların en düşük düzeye indirilebilmesi için, her kurum ve kuruluşun kendi kültürü içinde köklü bir düşünce, eylem ve yaşama biçimi oluşturması gerekir. Kutsal kitaplar yönetim ve organizasyonda olduğu gibi, yalın düşünce ve yalın yaşama konusunda da en etkili ve en güçlü kaynakları oluştururlar.

Somon balığı akıntıya karşı yüzermiş.

Yalın düşünce ve yalın hayat kalabalıkların işi değildir.


17 Ağustos 2005
Çarşamba
 
NAZİF GÜRDOĞAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED