![]() |
![]() |
Bugünkü Yeni Şafak |
![]()
|
![]() |
![]() |
|
![]() |
![]()
Geçen hafta cuma günü Diyarbakır'a yaptığı ziyaret öncesinde Başbakan'ın kimi aydınlarla görüşmüş olmasına medya olağanüstü ilgi gösterdiği için ziyaret haddinden fazla abartıldı. Oysa, Başbakan diğer şehirlere gittiği gibi Diyarbakır'a gidiyordu. Öyle olmadı, yapılan yayınlarla sanki başka bir ülke şehrine gidiliyormuş gibi bir hava oluşturuldu.. Kamuoyu büyük beklentiler içine sokuldu. Diğer geziler gibi sıradan bir gezi olduğu ortaya çıkınca da beklenti içinde olanlar bir nevi düş kırıklığına uğradılar. Sevinenler oldu, üzülenler oldu. Mesela medyanın pompaladığı hava ile Başbakan'ın mitingine yüz binlerce insanın katılacağı bekleniyordu. Doğal olarak 500-600 kişi ile gerçekleşen toplu konut töreni hem gazeteciler hem de siyasiler arasında değişik yorumların yapılmasına sebep oldu. Gazetelere yansıyan, "bizden istenseydi bir milyon insanı toplardık" anlamındaki belediye başkanının son derece yakışıksız ve bir nevi tehdit içeren beyanatı da katılımın azlığını kastederek milletin protesto ettiğini iddia eden muhalefetin açıklamaları da çok ama çok ucuz ve çapsız politikalardı. Ben programı yapanların kalabalık beklentisi içinde olmadıklarını düşünüyorum. Çünkü eğer kalabalık hedeflenmiş olsaydı bu program bir cuma günü yapılmaz en azından tatil gününe denk düşürülürdü. Eğer kalabalık hedeflenmiş olsaydı Diyarbakır'ın on kilometre uzağında değil göbeğinde yapılırdı. Eğer kalabalık toplanması hedeflenmiş olsaydı öğle güneşinde üstelik cuma namazı öncesi değil akşam altıdan sonra serinlikte yapılırdı. Toplantının yerine saatine bakınca toplantıya büyük katılımın hedeflenmediğinin hemen anlaşılması gerekir. Bunu bir milyon kişiyi dikeceğini söyleyenlerin de kalabalığı azımsayanların da aslında anlamış olmaları lazım. Ama siyasette kalite düşünce yapacak bir şey yok. Gelelim verilen mesajlara. Vatana, millete, bayrağa sadece kendilerinin saygılı olduğunu zanneden ve kendilerinden gayri herkesi bu duygulardan mahrum zanneden biçarelere acımaktan başka elimizden bir şey gelmez. Milli meselelerde ortak tavır sergileme bilincini ekmeklerinin ellerinden alınması olarak görenler kendileri dışında herkesi vatanı satacak potansiyel suçlu gibi değerlendirdikleri malum. İktidarları döneminde millete bu vatanı dar edenler, memleketin altını üstüne getirenler Başbakan'ın bölge meselesine parmak basmasından rahatsız oldular. Başbakan'ın tek devlet, tek millet ve tek bayraktan taviz verilmeyeceği ve terörün asla kabul edilmeyeceği mesajına rağmen kafalarına koydukları karalama senaryosuna sarıldılar. Neymiş efendim Başbakan neden "Kürt sorunu" demiş. Eğer Başbakan Kürt sorunu derken bundan PKK terörünü kastettiği anlaşılıyorsa ortada bir de anlama ve kavrama sorunu var demektir. Başbakan hem şiddeti ve terörü nefretle kınıyor sonra da Kürt sorunu diyorsa ikisini birbirinden ayırıyor demektir. PKK'nın şunun şurasında 20 senelik bir mazisi var ama bölgedeki sorunun mazisi yüzyıllara dayanıyor. Kaldı ki Başbakan'ın bu sorunu terörü kınayarak, tek bayrak, tek millet, tek vatan mesajının altını çizerek dile getirmesi, daha önce Kürt realitesinden söz eden Demirel, "AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer" diyen Yılmaz ve raporlarında "Kürt sorunu"na yer ayıran Baykal'ın söyleminden daha mantıklı bir söylemdir. Geçmişte yapılan hataları söylerken de Başbakan herhalde bu bölgenin Türkiye toprakları olmasını hata olarak göstermemiştir. Birileri o manaya çekmeye çalışıyor. Öyle olsa tek vatan, tek bayrak söyleminin bir anlamı kalır mı? Geçmişte yapılan hata bölgeye hizmetlerin sınırlı olarak gitmesi, hatta gitmemesi bölge insanının ana dilini kullanmak gibi doğal haklarından mahrum bırakılması gibi eksiklikler ve yanlışlıklardır. Bu ve benzeri yanlışlıkların kimileri düzeltilmiş, kimileri için ise gerekli adımlar atılmıştır. Terör nereden ve kimden gelirse gelsin kabul edilemez, devlet teröristi muhatap almaz. Teröristin cevabını devletin güvenlik güçleri verir.. Yönetimler ise terörün kaynağını kurutmak için politika geliştirir.
|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |